Sayfalar

KATEGORİLER

Bu Blogda Ara

1 Ekim 2012 Pazartesi

KENDİMİ BAŞARILI BULUYORUM



"Ben başarılıyım" diyen Trabzonspor Başkanı Atay Aktuğ, görevde bulunduğu süre içerisindeki en büyük hatasının Şenol Güneş'e güvenmek olduğunu söylüyor. Gökdeniz'e babalık yaptıklarını belirten Başkan Aktuğ, Trabzonspor'a bugüne kadar siyasetin bulaşmadığını iddia ediyor.
Bu sezon Trabzonspor'un başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. Önce Şampiyonlar Ligi ön eleme maçında Kıbrıs Rum takımı Anorthosis Famagousta'ya elendiler. Ardından Gökdeniz'in bahis skandalı patlak verdi. Sonra Fatih Tekke kasığından sakatlandı. Polonyalı Szmykowiak'ın ayağının kırılması ise halkayı tamamlıyordu adeta. Kötü sonuçların da ardı arkası kesilmedi. İstanbul'da Sivas, içeride Vestel Manisa yenilgilerinin ardından ilk önce teknik direktör Şenol Güneş terk etti gemiyi. Yönetim her şeye rağmen direniyordu. Ancak onların direnci de deplasmandaki Diyarbakır mağlubiyetiyle tükendi. Trabzonspor bir kez daha seçime gidecekti. Bu gidişatın baş sorumlusu ise her şeye rağmen yönetimdi. Petkoviç, Tolga gibi oyuncular elde tutulamadı. Jefferson günün değil yarının kalecisiydi. Tomas Jun ve Eller hayal kırıklığıydı. Kısacası, Şampiyonlar Ligi'ni hedefleyen bir takımın yapmaması gereken transfer hataları yapılmıştı.

Üzerimize çok gelindi

Bordo-Mavili delegeler yeni başkanı 18 Aralık'ta seçecek. Şu ana kadar başkanlığa adaylığını eski yöneticilerden Hayrettin Hacısalioğlu açıkladı. Kulislerde İbrahim Usta, Nuri Albayrak ve İskender Önal'ın da aday olacakları konuşuluyor. Mevcut başkan Atay Aktuğ aday olmayacağını açıkladı. Başkanlıktaki 3'üncü yılını dolduran Atay Aktuğ ile kendi dönemini konuştuk.

-Bugünkü tabloyu kaybedilen Anorthosis Famagousta maçı mı doğurdu?

Anorthosis Famagousta'ya elenmek hiç beklemediğimiz bir şeydi. Bu sonuç sadece futbol olarak değerlendirilmedi Türkiye'de. Siyasi bir olay gibi algılandı. Maçı siyasi ortamdan uzaklaştırmaya da gücümüz yetmedi. Elendikten sonra Trabzon camiasında bir düş kırıklığı yaşandı. Herkes etkilendi. O dönemde ben de iyi bir yönetim olursa istifa edebileceğimi söyledim. Yönetime talip çıkmadı. Biz devam etmek zorunda kaldık. Sonra sakatlıklar geldi. Gökdeniz'in olayı yaşandı. Şenol hoca istifa etti. Saha sonuçları yönetime de yansıdı. Son iki senedir herkeste şampiyonluk beklentisi vardı. Transferler yapıldı. Bir kısmı uyum sağlayamadı. Ben yönetim kurullarının saha sonuçlarına göre değişmesini kabul etmeyen insanlardan biriyim. Saha sonuçları iyi değilse yönetim kurulları tedbir alır. Ancak Türkiye'de yönetime tepki moda haline geldi. Üzerimize çok gelindi. Devre arasına gelmesine rağmen seçim kararı aldık mecburen.

-Kendinizi başarılı buluyor musunuz?

Tabii başarılıyım. Ben de başarılıyım, yönetim kurulu da başarılı. Arka arkaya iki ikincilik yaşadık. Kulübün performansı yükseldi. Şirketler kuruldu, borsaya girildi. Kulübü temsil açısından başarılı olduk. Bunların içinde mutlaka eksiklikler vardır. İnsanlar hiçbir sorumluluk almazsa çok fazla eleştirilmez. Biz iki senede kulübü borçlarından kurtardık. Hatalar minimum seviyededir. Telafisi vardır. Ben bu kulübü başkan olarak layıkıyla temsil ettiğime inanıyorum.

-Ancak transferlerde yanlışlar yapıldı. Bu yönetimin hatası değil mi?

Tabii ki yönetimin hatalarıdır. Ama sevapların da yönetime mal edilmesi lazım. Bu transfer hatalarına yönetim belki müdahale etmediği için hatalıdır. Biz futbolun da kurumsallaşmasını istiyorduk. Başına da Şenol Güneş'i getirecektik. Onun genel menajer olmasını istiyorduk. Kendisi bizden zaman istedi. Sonra da 'yapmayacağım' dedi. Yapmayacağım dediği tarihler tam o transfer dönemine rastlar. Futbolcu izleme komitesindeki elemanlar onun tarafından yurtdışına futbolcu izlemeye gönderilmişti. Futbolcular da izlenmişti. Karar aşamasında Güneş'in inisiyatif almamasından dolayı sıkıntılar doğdu. Ben kimseye bir suç yüklemek istemiyorum. Giden insanların arkasından konuşmak istemiyorum. Yönetim burada daha etkin olmalıydı diye düşünüyorum. Kötü sonuçlar sadece transfere bağlanmamalı. Bu sene geçen seneki takımdan bir iki kişi eksikti. Famaogusta gibi bir takıma elenmek üzüntü verici değil; bir leke. Bu kolay kolay atlatılabilecek bir sonuç değildi.

-Aylarca takip etmenize rağmen Polonyalı Zuravski'yi de alamadınız.

Zuravski çok iyi bir oyuncu. Kabul. Ancak biz yaşlıdır, çok paradır, onun yerine genç adam alalım daha iyi olur gibi tereddütler yaşadık. En nihayetinde alalım dediğimizde ise ona iki üç takım talip oldu. Hem kendisine, hem kulübüne bizden daha fazla para verdiler, onu elimizden kaçırdık.

-Şenol Güneş'in ansızın bırakması hepimizi şaşırttı... 

Ben de bir anlam veremedim. Sivas maçından sonra devam edeceğini söyledi. Ama Vestel maçından sonra bıraktı. Trabzonlu birinin böyle yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Herhalde kendi problemleri vardı. Bilmiyorum. Çok başarılı yönetici arkadaşlarımız var. Hemen Vahid hocayı getirdiler takımın başına.

-Trabzonspor başkanlığına kimlerin aday olmasını istersiniz?

Enkaz edebiyatını bir tarafa bırakacak, mazeret üretmeyecek, ekip olarak ileriye dönük planlamaya hazırlıklı, kurumsallaşmayı devam ettirecek, bu kulübün geri dönülmez bir yola girdiğini kavrayacak kişiler başkanlığa talip olmalıdır. 

Hükümetle problem yok

-Başkanlığınız döneminde bütün camiayı birleştirebildiniz mi?

Trabzonspor gibi kent takımlarının başarılı sonuçlar alabilmesi için bütün camianın bütünleşmesi lazım. Bunu ilk zamanlar başardım. 

-Sonra ne oldu?

Sonrası yok bu işin. Sahada alınan sonuçlar çatlak sesler çıkarttı. Türkiye'de maalesef saha sonuçlarına bakılıyor. Düşünce farklılıklarından konuşuluyor, siyasi farklılıklardan konuşuluyor, ticari farklılıklardan konuşuluyor.

-Sırası gelmişken sorayım. Trabzonspor'a siyaset bulaştı mı?

Trabzonpor'a siyaset hiçbir zaman bulaşmamıştır. Bulaşmaması için elimden gelen her şeyi yaptım. Ama bunu böyle söyleyerek siyaset bulaştırmak isteyen insanlar da var Trabzonspor'a. Onlar da memnun olsun. Seçim kararı aldık.

-Bazı gazetelerde AK Parti hükümetinin yönetiminizi tutmadığı, size baskı yapıldığı yazıyor. Bu ne derece doğru?

Yok öyle bir şey. Hükümetin futbol için yaptığı çok iyi şeyler var. Biz de bundan nasibimizi aldık. Hükümetle Trabzonspor'un hiçbir problemi yok. Milletvekilleriyle yok. Bazıları varmış gibi gösteriyor. Öyle bir şey yok.

-AK Parti'ye yakın biri Trabzonspor başkanlığına aday olduğu zaman bazı kesimler 'Trabzonspor'a siyaset bulaşıyor' diye tepki gösteriyor.

Trabzonspor'a bugüne kadar başkanlık yapanların hepsi bir partiye yakındır. Hatta burada başkan olan arkadaşlarımız geçmişte bakan dahi olmuşlardır. Burada çalışan insanların tabii ki farklı görüşleri olacak. Bizim yönetimde de siyasi düşünceleri farklı olan arkadaşlar var. Burada amaç Trabzonspor'dur, siyaset düşünülmez. Siyasi bağlantısı olan insanlar gelir, onların görevi de hiçbir şey beklemeden takımın başarılı olması için çalışmaktır, güçlerini göstermektir. Trabzonspor'a siyaset asla bulaşmamıştır. Bulaşacağını da zannetmiyorum.

-Bir başka konu da futbol federasyonuyla kulübün problemli olup olmadığıydı...

Hayır. Problemimiz yok. Bazı maçlarda hakem hataları vardır. Hakem hataları vardır diye de federasyon bizim karşımızdaydı diyemeyiz. 

GÖKDENİZ'E BABALIK YAPIYORUZ

Gökdeniz'in yaptığı iş, futbolun kurallarına da uymuyor etik kurallara da. Ama yine de ona verilen ceza çok fazlaydı. Bu ceza hiçbir hukukî temele dayanmadığı için yanlıştı. Nihayetinde düştü. Bir insan suç işler, o suçun cezasını gördükten sonra toplum onu kabul eder. Etmek zorundadır. Cezalar ıslah için verilir. Gökdeniz perişan oldu. Trabzonspor olarak şu an ona babalık yapıyoruz. Futboldan kopmasın diye aramıza aldık. Gökdeniz'i cezası bittikten sonra hemen oynatmayı düşünüyoruz. Bazıları kesin kafasını diyor. Kesinlikle hayır, ben hemen oynatacağım. Kim ne derse desin. Türkiye'de hırsızlar yok mu, üçkağıtçılar yok mu, salonlarda milletvekilleriyle gezen bir sürü üçkağıtçı var. Niye onların kafasını kesmiyoruz da 23-25 yaşındaki bir çocuk bir hata yaptı diye onu asalım? Korktuğu için her şeyi bana açıklayamadı. Gidip başkalarına anlattı. Bizden de binlerce defa özür diledi. Eğer bu hata tekrarlanacak düzeydeyse o zaman gerekeni yaparsınız. Ama uslanmışsa niye biz onu harcayalım. Futbol takımının ona ihtiyacı var.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANI FARUK NAFİZ ÖZAK: 
TRABZONSPOR BİZİM ÜST KİMLİĞİMİZDİR 

Biz şunu istiyoruz: Trabzonspor iyi yönetilsin, iyi temsil edilsin. Kim kazanırsa kazansın ben siyasi kimliğimle de siyasi olmayan kimliğimle de kulübe iyi hizmet etmek isteyen her başkanın yanında olurum. Bizim Trabzonspor sevdamız Trabzonspor sevgimiz bunu gerektiriyor. Özkan Sümer'e de böyle davrandık, Atay Aktuğ'a da. Trabzonspor bizim üst kimliğimizdir. Kutsal bir değerdir. Şimdi bir seçim kararı alındı. Hayırlı olsun. Ama şu aday çıkarsa şu partiden, bu çıkarsa bu partiden deyip AK Parti'yi karalamak son derece yanlıştır. Biz siyaset yaptığımız dönemde çok dikkatli olduk. Siyaset kulübün hizmetinde oldu. Kulüp siyasetin hizmetinde olmadı, olmamalı. Maalesef bazı kesimler AK Parti'ye haksızlık yaptı. Bu dönemde de gerek ben gerek Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Trabzonspor'a çok hizmetler verdik. Bunu söylemememiz gerekirken biz söylüyoruz. Oysa bunu başkaları söylemeliydi. Hangi partiden olursa olsun herkes Trabzonspor'a hizmet etmeli. Kim aday olursa olsun, hangi partiye rey verirse versin seçildikten sonra bizim başkanımızdır.

 Atay Aktuğ kimdir?

1945 yılında Trabzon'da doğan Atay Aktuğ, Karadeniz Teknik Üniversitesi mimarlık bölümünü bitirdi. Futbolculuk kariyerinde, İdmanocağı, A.Sebatspor ve Trabzonspor gibi kulüplerde forma giydi. Futbolu bıraktıktan sonra; 1980-82 yılları arasında Trabzonspor yönetiminde basın sözcüsü olarak görev aldı. Daha sonra siyasete atılan; Atay Aktuğ, 1989-1994 yılları arasında Trabzon Belediye Başkanlığı yaptı. 2003 yılında Trabzonspor Başkanlığına seçildi. Rum ekibi Anorthosis Famagusta karşısında Şampiyonlar Ligi'ne veda edilmesinden sonra üzerindeki baskılar arttı; bunun sonucu olarak 2006 senesinde görevini Nuri Albayrak'a bıraktı. Başkanlığı süresince Trabzonspor, Ziya Doğan ve Şenol Güneş yönetiminde başarılı sonuçlar almıştır. Başkanlığı süresince Aktuğ, Gökdeniz ve Fatih gibi yıldız oyuncuları kadroda tutmayı başarmasıyla kulüp tabanında büyük sevgi kazanmıştır. Başkanlığı döneminde bir Türkiye Kupası iki adet de lig ikinciliği elde ederek son 10 yılın en başarılı başkanı olmuştur. Trabzonsporun Borsaya açılması, kulübün borçlu durumdan finansal olarak refaha kavuşturulması ve 100.000 üye kampanyası önemli başarıları arasında yer almaktadır.
 İnsanlara matematik yanında mantıkta öğretmesi gereken insan.
Trabzonspor'un yöneticisi olmakla birlikte adamın ne dediğini anlamamak için ısrar edenlere yapacağı bir şey yoktur herhalde.

Ne demiş?
-- Alex bizde bizde oynayamazdı çünkü koşan bir futbolcu değil. ( Yanlış neresi? Alex çok koşuyorda bizmi göremiyoruz!)
-- Fenerbahçe kadrosu bizde olsa 10 puan önde olurduk. (Fenerbahçe'de böyle bir takım olmazdı o zaman daha fazla puan kaybetmiş olurdu ve tüm maçlarını kazanmış bir takım olacak olan Trabzonspor 36 - 28(Galatasaray'nın puanı referans alınmıştır) = 8 puan önde olurdu. Demekki matematik yetmiyor, mantık da lazım. Yanlış burası)
-- İstanbul taraftarı kaybedince daha çirkef oluyor. (Yanlış neresi? )
-- Fenerbahçe başkanı olmak mı? Allah yazdıysa bozsun . (yanlış neresi ? Adam rakiplerinden birinin başkanı olmak istemiyor. Belki hırs, belki rekabetten dolayı)

Son olarak cahile cahil olduğunu anlatmanın zorluğunun aksine at gözlüğünü takan ata yol göstermek kolaydır. Atda olmayın cahilde.
 Yapılan hakem hataların normal olmadığını dile getiren başkan.
Ayrıca Fenerbahçe'ye hediye edilen lig şampiyonluğu ile Galatasaray'a hediye edilmek istenen Seyrantepe arazisi için tepkilerini ortaya koymaktadır.

Unutmadan gerginlikler haksız kazanç nedeniyle oluşmaktadır. bu konuda da en çok konuşan Fenerbahçe camiası bu hafta sus pus olmuştur çünkü işlerine gelmemektedir.
Trabzonlu ve Trabzonspor'lu biri olarak Atay Aktuğ'u oldukça başarılı bulmuştum. Kendisi 2003-04, 2004-05, 2005-06 sezonlarında yaklaşık 3 sene durduğu takımda başkanlığı döneminde borsaya açılma ve takım yönetimi açısından bir hayli önemli adımlar atılmıştır. Fatih Tekke'li ve Gökdeniz Karadeniz'li kadrosu ile hala akıllardadır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder